İzleri eski yıllara dayanan Yerli Malları Haftası, Birinci Dünya Savaşı’yla beraber gelen ekonomik sıkıntılarla baş edebilmek amacıyla tutum bilincini artırmak amaçlı ortaya atılmıştı. İlk kez 1923 yılında Mustafa Kemal Atatürk’ün başkanlığını yaptığı İzmir Kongresi’nde yurdun bağımsızlığı, yerli mallarının üretilmesi ve kullanılması hakkında kararlar alınmıştı.

1923 yılında temelleri kazınan bu bilinçle ulusal ekonomi ve yerli malların tüketimi konularında ilerleme kaydedilmiş ve 1946 yılında da Yerli Malları Haftası kutlanmaya başlamıştı. 1983 yılında bu özel haftanın adı Tutum, Yatırım ve Türk Malları Haftası olarak değiştirildi.

Bu hafta boyunca tutumlu olmanın, yatırım yapmanın ve yerli malı kullanmanın önemi vurgulanır; yatırımın önemi, tüketilen ürünlerin seçiminde gösterilen özen ve bu sayede ülke zenginliğinin artırılması konuları üzerinde durulur.

Türkiye’nin dünya üzerindeki konumu, topraklarının verimliliği, kalabalık iş gücü ve coğrafi avantajları tüm ülkede ürün çeşitliliğini artırmış ve bazı ürünlerin üretiminde öne çıkmasını sağlamıştır. Bu sebeple her yıl, Yerli Malları Haftası süresince Türkiye’nin üretiminde öne çıktığı bazı ürünlere dikkat çekilir. Bunlardan bazıları:

Meyveler
Türkiye, ideal bir Akdeniz ülkesi olmasının avantajını en çok meyve üretiminde yaşıyor. Turunçgiller başta olmak üzere karpuz, armut, elma, üzüm, şeftali ve erik gibi birçok meyvenin dünya genelindeki üretimine ciddi oranda katkı sağlarken, ayva, incir, kiraz ve kayısı gibi meyvelerin üretiminde de birinci geliyor.

Zeytin ve Zeytin Yağı
Dünyada zeytin yetiştiriciliğinin neredeyse yüzde 90’ı Akdeniz bölgesinde yapılıyor. Bu sebeple, zeytin ve zeytinyağı üretiminde başı çeken ülkelerden biri olan Türkiye de kaliteli zeytin ve zeytinyağını dünyanın birçok bölgesine ihraç ediyor.

Kuruyemişler
Fındık, antepfıstığı, leblebi, badem, ay çekirdeği, fıstık ve ceviz… Türkiye’nin ürettiği kuruyemiş çeşitliliğiyle dünyanın önde gelen ülkelerinden biri olduğunu, hatta tek başına dünya fındık üretiminin yüzde 70’ini karşıladığını biliyor muydunuz? 20’den fazla çeşit kuruyemişin yetiştirildiği Türkiye yaklaşık 70 ülkeye ihracat yapıyor.

Tatlılar
Türkiye’yi ziyaret edip muhteşem tatlıları denemeden dönen var mı? Sultanahmet’te dolaşırken vitrinlerde dizili baklavaları, fıstıklı ve kaymaklı sarmaları görüp almadan dönen pek azdır. Türkiye yalnızca şerbetli tatlılar değil, çeşitli kuruyemişlerle süslenen sütlü tatlıların, dondurmaların, lokumların ve özenle hazırlanan şekerlemelerin de ülkesi. Yüzyıllardır geleneksel olarak üretilen, ustadan çırağa ve babadan oğla geçen eski tatlıcılar ve şekerlemeciler yerli üretiminde en renkli örneklerini oluşturuyor.

Tekstil Ürünleri
Anadolu 13. Yüzyıldan bu yana özellikle ipekli dokuma kumaşların üretildiği tezgâhlara ev sahipliği yapmış, Türk zanaatkârlar 18. Yüzyıldan sonrasında ise batılı üreticilere ilham verecek ürünler üretmiştir. 1980li yıllardan sonra da Türkiye gelişen tekstil endüstrisiyle dünyanın dört bir yanına ihracat yapan bir ülke haline gelmiştir. Dünyanın en büyük 6., Avrupa Birliği’nde ise en büyük 3. büyük hazır giyim tedarikçisi olan Türkiye özellikle havlu, pamuklu ve keten kumaşlar ile tişört ve triko üretiminde önde gelen ülkelerden biri olmuştur.

Baharatlar ve Şifalı Bitkiler
Rengârenk ve birbirinden çeşitli baharatların satıldığı Mısır Çarşısı’nı gezdiğimizde tarihte bir yolculuğa çıkabiliriz, çünkü Türkiye yüzyıllardır farklı tat ve kokularıyla onlarca baharatın ve şifalı bitkinin üretildiği, dünyanın dört bir yanına gönderildiği dev bir pazar yeri olmuştur. Yaklaşık 12 bin bitki çeşidine ev sahipliği yapan Türkiye, kekik, adaçayı, defneyaprağı, kimyon, nane ve biber gibi birçok ürünün üretiminde dünya lideri.









All contents © copyright 2023 RealtyTurkey